2017 millet meclisi seçimleri sonrasında pasif kalan DOST partisi lideri Lütvi Mestan, devletteki son gelişen CEZ skandalı ile ilgili pozisyonunu paylaştı.
“Ginka ve CEZ’den Sonra Ne Olacak?” başlıklı pozisyonunda Lütvi Mestan şunları yazıyor: “CEZ skandalı, Avrupalı Bulgaristan için siyasi bir işaret niteliğindedir. Üç günde unutulacak bir olay değil. Şiddetli bir parlamento ve hükümet krizini tetikleme potansiyeline sahiptir. Borisov’un bu olayı, ardından istifasını sunduğu Şubat 2013 olayları ile alelacele benzerlik bulması tesadüf değildir. Bugünkü durum oldukça farklıdır ve 2013 yılındaki olaylara kıyasla başbakanın yönetimde kalıp kalmama seçeneği olmayacağı bir gelişme ile karşı karşıya kalma olasılığı oldukça yüksek. Borisov ağır ve ilk bakışta çözülemez bir siyasi düğümle düğümlenmiştir ve yine ağır bir ahlaki yargılama ile karşı karıyadır. Çünkü Milletvekili ve Parlamento Enerji Komisyonu Başkanı Delyan Dobrev aracılığıyla yalan söyledi. Eğer iktidar gerçekten yalan söylüyorsa, bu kabul edilemez ve normal demokrasilerde hükümetin düşmesi ile sonuçlanır. Ve AB başkanlığı dahi kurtarma yeleği olamaz. “
Mestan pozisyonunda şu soruları da sormakta: “Bizim başbakanımız, Jivkov gibi gizlenerek ve Temenujka’nın istifası yeterli olacağını düşünerek fırtınanın geçmesini beklerken vatandaşların, Bulgaristan’daki tüzel kişi, şirket, banka vb.lerinin eylemleri hakkındaki gerçekleri başka bir ülkenin başbakanından öğrendiği ülke, nasıl bir ülkedir?”
Mestan: “Başbakan, Rusya’nın Bulgar ekonomisinin stratejik sektörlerine kalıcı bir ilgisi olduğunu da bilmiyor olamaz ve istihbaratın da kendina bağlı olmasından Rus offshore şirketlerinin kirli oyunları hakkında bilgisiz olamaz. Gerçekten de bunları görmemiş midir, yoksa bunlara göz mü yummuştur? NATO ve AB üyesi bir ülkede nasıl oluyor da bunlar yaşanabiliyor?” diye sorularına devam ediyor.
DOST başkanı, başbakanın açık yanıtlar vermeye borçlu olduğunu; karşılaştırmaların ve suskunluğun olayları daha da kötü hale getireceğini ve BSP ve Cumhurbaşkanının değirmenine su getireceğini belirtmekte.
Mestan: “BSP artık iktidar kokusunu almakta. HÖH ve Ataka’dan yeniden konumlandırılma işaretleri geldi. Erken seçimlerden sonra Rusya yanlısı bir hükümetle uyanmamız olasılığı da yüksek” diye belirttiyor.
HÖH’ü izleyerek Mestan şu sonuca varıyor: “HÖH için sonsuz arkadaşlık yoktur, sonsuz çıkarlar vardır. CEZ skandalının Borisov’u düşürme potansiyeline sahip olduğu gördülerse, sahne arkası oyunlardan çıkarları artık yeterli olmayacak ve Borisov’a yüz yüze bir saldırı düzenleyecektir (özellikle son anda CEZ anlaşmasından çıkarıldılarsa). BSP’nin yolunu açmak için.”
