Noel ve Yeni Yıl öncesinde 19 Aralık’ta Ahmed Dogan, arkadaşları ve HÖH liderleri önünde konuşma yapacak.
Onursal Başkanı’nın arkadaşları, evsahibi ne derse desin konuşmasından keyif alacak, çünkü gelecek yıl da bu büyük sofrada olacak. Ancak parti aktivistleri ayaklarının altında ateş yanıyor, çünkü 2020 hem rapor hem de seçim yılıdır. Onlar için, ilçe ve il kolları başkanlığı yarışı, Merkez Konseyde yer, Merkez Yönetim Bürosunda üyelik yarışı 19 Aralık tarihinin geç saatlerinde başlayacak. Ve elbette 20 Aralık’ta devam edecek, çünkü Dogan’ın sözlerinin anlamı başkalarının yardımıyla daha sonra çözülecek.
Çernooçenedeki saldırılardan başlayıp, Venets’teki kirli numaralardan geçip, HÖH ve GERB üstlerinin medyalardaki söylevlerinde o kadar düşmanlık var ki, Dogan’ın konuşmasında daha çok seçim öncesi rüzgarının olacağı tahminimiz doğaldır.
Boyko Borisov’un Valeri Simeonov’a meclis başkan yardımcısı koltuğuna oturmasına izin vermesi düşmancaydı. Buna benzer bir düşmanlık da AB üyeliğine ilişkin Avrupa Parlamentosu tarafından oylanan İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin hazırlanmasında HÖH’ün Avrupa Parlamentosu üyesinin yer almasıdır.
Bazı bölgelerde hâlâ “perde arkasında GERB ve HÖH iyi çalışıyor” nakaratı geçerlidir, ancak mantığın seçimleri garip ve şaşırtıcı bir dürüstlük durumlarına yöneliyor: “GERB ile bire bir konuşma zamanı – yönetimin ana girişinden hep birlikte girecek miyiz veya Borisov’un bu hükümetini devirecek miyiz?”
Veya Dogan Noel öncesi hükümetinin alternatifi olmadığını söyleyerek Boyko Borisov’u yine sevindirecek mi?
Öyleyse, HÖH Onursal Başkanı, Partinin son Merkez Konseyi toplantısının sorularını yanıtlamalıdır. HÖH içinde HÖH var mı? Bu soruyu ilçe kolları başkanı olan cesur bir bayan sordu. Bazıları düşmanca bir ortamda hayatta kalmayı başarırken, diğerleri paraşüt ve kota temettü biriktirmekte ve özellikle de Dogan’ın geçen Noel konuşmasından memnun- alternatif yok.
”HÖH içinde HÖH” kulağa dinsizlik gibi gelebilir ve bu tanıyı koyana bir ceza dilekçesi gibi gelebilir, ancak şu bir gerçek ki, HÖH parti bayrakları altında beslemeden beye her kalibreden yaşamını güzel sürdüren birçok haylaz yaratmıştır.
Eğer Dogan, Parti Başkanı Mustafa Karadayı yanıtının yeterince inadırıcı olduğuna karar verirse ve Merkez Konseyi üyeleri doğdukları bölgelere huzurlu ve partinin gücünden güçlenmiş dönmüşlerse, diğer soru yanıtını bekliyor olacak: Neden HÖH art arda üç seçimde „300.000 oy”dan fazla kazanamıyor. HÖH’ün genişlemiş coğrafyasına rağmen. Roman oylarında artış olmasına rağmen, Müslümanlar arasında istikrara rağmen ve karma bölgelerde sosyal statüsü düşük Bulgarların oylarına rağmen, dengeleyici rolünü ve ana girişten emin adımlarla yönetime girmeyi sağlayacak aritmetik neden sonuç vermiyor? Hem de Slavi Trifonov’un partisi ülkede üçüncülük için HÖH’ün ensesine solurken.
Geleneksel seçim ordusu 200.000 kişiye düştüyse ve sonraki seçimlerde pahalı paralı askerlere ihtiyaç duyulursa!?
Nereye gidiyorsun HÖH?
Aslında, eğer HÖH “400.000 oy” seviyesine nasıl ulaşacağını gerçekten bilmiyorsa, erken seçimin bir anlamı yoktur. Fakat Dogan, Boyko Borisov’un kafasında neler olduğunu biliyor mu?
Olaybg.com
