İstanbul Balat’taki demirden inşa edilen tek kilise olma
özelliğini taşıyan Bulgar kilisesi (Sveti Stefan Kilisesi ),
nam-ı diğer ‘Demir Kilise’ 7 yıl süren restorasyon çalışması
tamamlandı. Bulgar Ortodokslar için tarihi bir öneme sahip olan
Demir Kilise bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan[1] Başbakan
Binali Yıldırım ve Bulgaristan Başbakanı Borisov’un katılımıyla
düzenlenecek törenle açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları:
„ULUSLARARASI TOPLUMA VERİLEN ÇOK ÖNEMLİ
MESAJDIR“
Kıymetli dostum Başbakan sayın Borisov, sayın Başbakan kardeşim
Binali Yıldırım, sayın farklı dinlerin temsilcisi din adamları,
Bulgar cemaatinin değerli mensupları, kıymetli misafirler,
sevgili vatandaşlarımız, özellikle de Türkiye’de bulunan misyon
şefleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Demir
Kilise’nin açılışı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Ülkemide
bulunan Bulgaristan Başbakanı Borisov’a ve heyetine teşekkür
ediyorum.
Bu dönemde Bulgaristan’ın farklı bir konumu da var. AB dönem
başkanlığı kendilerinde. Böyle bir dönemde bu açılışın
yapılıyor olmasını uluslararası topluma verilmiş bir mesaj
olarak değerlendiriyorum. İstanbul farklı dinlerin ve
kültürlerin bir arada barış içinde yaşadıkları şehir olma
vasfını bir kez daha göstermiştir. Bir tarafta patrikhane bir
tarafta Demir Kilise. Arada da çok fark yok. 200-250 metre
mesafede bir yer.
„RESTORASYIN 15 MİLYON LİRA MALİYETLE
TAMAMLANDI“
Bu kilise 1898’den bu yana ayakta duruyor. Kilisenin
restorasyonu, belediye başkanlığım döneminde bir restorasyon
daha geçirmişti ama 2011’de köklü bir restorasyon
gerçekleştirildi. 15 milyon liranın üzerinde maliyetle
tamamlanan restorasyon işlerini üstlenen ekip hassasiyetle bu
duruma getirdi. Ben kendilerini kutluyorum. Dininizi yaşamakta,
ibadetlerinizi yapmakta serbestsiniz anlayışı ile onları hep
koruma altına almıştır. Yeni Camii olarak adı konan camimiz
bile 400 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ayasofya İstanbul ile
birlikte tüm dünyanın incisi durumundadır. Her eserin bizim
gönlümüzde ayrı bir yeri var. Camiler var, kiliseler var,
sinagog-havralar var. Bizde şu var. Kesrette vahdet anlayışı
var. Yani çoklukta birlik.
„BU ESERLERİ YAŞATMAK ORTAK SORUMLULUĞUMUZDUR“
Havra, şapel, kilise gibi dini mekanların onarımlarını
önümüzdeki günlerde de sürdüreceğiz. Biz herkesin özgürce
ibadetini yapabilmesini temin etmenin devletlerin sorumluluk
alanı olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konuda çok
daha güzel görüntülere, çok daha samimi birliktelikleri tüm
dünyada şahit olacağız. Türkiye restorasyon alanında oldukça
birikimli ve tecrübeli bir ülkedir. Bu eserleri yaşatmak ortak
sorumluluğumuzdır. Bulgaristan’daki tarihi vakıf eserlerin ve
camilerin de bakıma ihtiyaçları olduğunu biliyorum. Bu
çalışmaları birlikte yapabiliriz.
Bulgaristan Başbakanı Borisov’un
açıklamaları:
„TÜRKİYE İLE AB İLİŞKİLERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÇABA
HARCAMAMIZ LAZIM“
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, sayın belediye başkanları,
dini temsilciler, müftümüz de hazır bulunuyor. Bulgaristan’daki
Müslümanları temsil ediyor. Ortodoks Kilise Patriği de burada
bulunuyor. Burada bir araya geldik, tartışmak için değil.
Haliç’in yanı başında dinimiz temsil ediliyor. Dinimize saygı
gösteriliyor. İBB’ye teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’na
teşekkür ediyorum. Kültürel yönden nasıl bir değer taşıdığını
anlatmama zaten gerek yok. Bulgaristan her zaman mükemmel
ilişkiler tesis etmek istemiştir hem İslam hem Hıristiyan alemi
ile. Terörizm her yerde var ancak müştereken mücadele
edebiliriz. Sonuçlardan bahsediyoruz, sebeplere bakacak olursak
kader bizi, cofrafi ve siyasi olarak birlikte yaşamaya zorunlu
kılmıştır. Bütün Avrupa, Balkanlarda bir Hıristiyan, Müslüman
ülkenin nasıl olduğunu, davrandığını gösteriyor Sofya ve
İstanbul. Gerçekten kıskanılacak birer örnektir. Türkiye AB’nin
en büyük komşusudur. Türkiye bu bölgede en büyük orduya sahip
ülkedir. Bizler elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
Cumhurbaşkanı’nın Macron ile yaptığı görüşmeyi ilgi ile
izledik. 2018’de Türkiye ile AB ilişkilerinin
normalleştirilmesi için çaba harcamamız lazım.
Başbakan Yıldırım’ın açıklamaları:
„DİNİ VE KUTUPLAŞMA RİSKİ GİTTİKÇE ARTIYOR“
„Bu eser İstanbul’un yüzyıllardır bütün inançları bir arada
tutan karakterini temsil etmektedir. Cemaat vakıflarının
mallarının iade edilmesine karar verilmiştir. 167 cemaat
vakfına ait 1029 eser, varlık cemaat vakıflarına aktarılmış ve
geçmişten beri gelen bu önemli sorun da ortadan kaldırılmıştır.
Dini ve kültürel kutuplaşma riski gittikçe artıyor. Ortadoğu’da
yüzyıllardır bir arada yaşayan değişik dinlere mensup insanlar
mezhepleri nedeniyle hedef olurken aynı eğilimler İslam
düşmanlığı ve ırkçılık olarak Batı dünyasında da artan şekilde
bugün ne yazık ki kendini gösteriyor. Irkçılık yabancı
düşmanlığı, tarihsel önyargılarla istismarlar artıyor. Siyasi
tablolar aşırılığa doğru yeniden evriliyor. Bir arada yaşama
iradesi yerini, tasvip etmediğimiz olumsuz duygulara bırakıyor.
Böyle bir dönemde Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un da
katılımıyla buradan vereceğimiz mesajın son derece anlamlı
olduğunu ifade etmek istiyorum. Tarihi ve dini mekanı ihya
etmek değil aynı zamanda bu törenin felsefi boyutu ve hoşgörü
mesajıdır. Bu vesile ile eserin ihya edilerek bugün tekrar
ibadete açılmasında bizzat sayın Cumhurbaşkanım gösterdiğiniz
himaye ile İBB katkıları ile çalışmalar tamamlanmış ve bu hale
gelmiştir. Emeği geçen yüklenici firma başta olmak üzere
herkese teşekkür ediyorum.
„BU KÜLTÜR DE BU BİNALAR DA BİZE TARİHİ
MESAJDIR“
15 yıllık hükümetlerimiz döneminde tarihi değerlerimize,
geçmişten gelen kültür mirasına verdiğimiz önem sayesinde 5
bine yakın eser ihya edilmiş ve gelecek kuşaklara taşınması
sağlanmıştır. İstanbul bir dünya şehridir. Ecdadımızın bu
konuya hep engin hoşgörü ile yaklaştığı malumunuzdur. Bu kültür
de bu binalar da bize tarihi mirastır. Türk ve Bulgar halkları
arasında köklü ve tarihi bağlar mevcuttur. İnsani ve kültürel
yakınlığımız ilişkilerimize yeni bir boyut katmaktadır. Türk
asıllı Bulgar vatandaşlarımızın oynadığı rol, aynı zamanda
Bulgar asıllı Türk vatandaşlarının oynadığı rol de çok önemli.
İlişkilerimiz olumlu yönde gelişmeye devam etmektedir.
Bulgaristan’ın AB dönem başkanlığını üstlendiği bu süreçte
ilave işbirliği imkanlarının ortaya çıkacağına inanıyorum. AB
dönem başkanlığını alması dolayısıyla sayın Bulgaristan
Başbakanı’nı tebrik ediyorum.“
BULGAR ORTODOKSLAR İÇİN TARİHİ ÖNEME SAHİP
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi[2]‘nin (İBB)
katkılarıyla 2011 yılından başlayan restorasyon kapsamında
Demir Kilise’nin yüzde 90’ı elden geçirildi. Yapılan çalışmalar
kapsamında Demir Kilisenin taşıyıcı sistem güçlendirme, dış
cephe koruma ve restorasyon, iç restorasyon ile çevre
düzenlemesi yapıldı.
Yanan ahşap kilise yerine demirden inşa edilen ve açılışı 1898
yılında yapılan Demir Kilise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tarafından 7 yıl süren çalışmayla baştan aşağı restore edildi.
Büyükşehir Belediyesi ilk olarak kilise zemininde görülen kayma
sebebiyle zemin ıslahı yaptı. Yapının üç cephesi, 5 bin 500
metre jet grout (zemine çimento enjeksiyonu) ile güçlendirildi.
Paslı kolonlar statik projesine uygun olarak çelik kolonlarla
değiştirildi. Sökülen dış cephe kaplama ve süsleme
elemanlarının restorasyonları, astar ve boyaları yapıldı.
İç mekan restorasyon ve çevre düzenleme inşaatı kapsamında,
zemin mermerleri söküldü, projesine uygun olarak yeniden
kaplandı. Kilise duvarlarında korozyondan arındırılmak için
mekanik temizlik yapıldı. İç duvardaki döküm süsleme elemanları
numaralandırılarak söküldü, restore edilip montajları yapıldı.
Bodrum katta güçlendirme ve su yalıtım işlemleri
gerçekleştirilirdi. Bahçe duvarları betonarme olarak yeniden
yapılıp taş ile kaplandı. Korkuluk demirleri restore edilerek
yerlerine monte edildi.
7 YILDIR KAPALIYDI
Tüm çalışmalar Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yapı İşleri
Müdürlüğü’nce yürütüldü. Demir Kilise’nin yok olmaktan
kurtarılması için harcanan 16 milyon liranın 13 milyon lirasını
Büyükşehir Belediyesi karşıladı.
Bulgar Eksarhlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Vasil Liaze,
hazırlıkların tamamlandığını belirterek, 9 yıldır kapalı olan
tarihi kilisenin açılacak olmasına çok sevindiklerini söyledi.
Liaze, açılışın çok görkemli olacağını bu etkinlik için
Başbakan Borisov’un yanı sıra çok sayıda Bulgar’ın da
geleceğini belirterek, Demir Kilise’nin aslına uygun restore
edilmesinde katkısı olan herkese teşekkür etti.